Foto-röportaj
Haber
Burak ÇİÇEK
Sahra YENİBAYRAK
Müdavimlerinin
deyimiyle İstanbul’un en lezzetli simidini yapan Galata simitçisi, 30 yıldır
Karaköy’de hizmet veriyor
İSTANBUL - Karaköy Güllüoğlu’nun önünden geçerek, hemen karşı caddeye doğru yürüyoruz.
Fransız çıkmazını yanımıza alarak Mumhane Caddesi’ne çıkıyoruz. Bu noktadan
sonra simitçiyi aramaya gerek kalmıyor. Burnunuza gelen tap taze sıcak simit
kokusu sizi adrese götürüyor. Ahşap dekora sahip dükkân, oldukça şirin… Gerçek
taş fırın simidinin yapıldığı, Galata Simitçisi’nde farklı çeşitte kekler,
simitler, paskalyalar ve çörekler var. Günde 3 kez simit çıkıyor, susamlı taş
fırın simidi ve çekirdekli simit vatandaşın en çok tercih ettiği ürünler. Buraya
geldiğimizde kendimize kızıyoruz, kesinlikle önceden kahvaltı etmemeliydik!
Organik simit
Karaköy’deki simitçinin vitrininde dekoratif olarak duran makinenin ne
olduğunu soruyorum, simit ustası Mehmet
Bey ‘’un öğütme makinası, özel olarak yaptırdık. Ama bir türlü kullanamadık.
Aslında organik simit yapmak istiyoruz. Belki ileride kullanırız’’ diyor.
Simitlerin durduğu tezgâhın karşısında susamın faydalarının anlatıldığı bir yazı
asılmış: Susam, kalp hastalıklarına, tansiyona, kolesterole ve yorgunluğa iyi
geliyor. Galata Simitçisi İstanbul Simitçiler ve Un-İş Odası Başkanı Zeki Sami
Özdemir’e ait. Karaköy polis karakolunun bir arka sokağında yer alan dükkânda
simidin fiyatı 1 TL.
‘Aman yanlış yazmayın’
Mehmet Bey’e günde ortalama kaç simit satıldığını soruyorum. Yüzünü asmaya
başlıyor, hayırdır diyorum satışlar iyi değil mi yoksa? ‘‘hayır, tam tersi
satışlarımız çok iyi güne sabah 6’da başlıyoruz ama geçenlerde yine birkaç
gazeteci çekime geldi. Sizin sorduğunuz soruyu yönelttiler ben 1500-2000 arası dedim,
o arkadaş gazeteye 5000 tane yazmış. Abartılmaması lazım çünkü maliyeciler
filan geliyor, gerçek olmayan şeylerin peşine düşüyorlar. Uğraşıp duruyoruz
aman yanlış yazmayın’’ Bir yandan taze çıkmış simitlerin fotoğraflarını çekmeye
çalışıyorum, ortalama 300-400 derece sıcaklığındaki fırın yüzünden fotoğraf
makinesinin lensi buğulanıyor.
Biz de dayanamadık
Röportaj biter bitmez taş fırından tezgâha atılan simitleri yemeye
başladık. Bu arada sokağın hemen karşısında çok güzel çay yapan bir kafe var.
Çay 1 lira, simit zaten 1 lira yanında bir de karper peyniri oldu mu, oturup
hem hesaplı hem de çok lezzetli bir kahvaltı yapabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder