Dördüncü maymun nedir?

“Görmedim-Duymadım-Bilmiyorum” aslında bir kaçıştır ve bu kaçış bilgiden ve haberden kaçıştan başka bir şey değildir. Haber görmek, hatta duymak istemeyen için de vardır; Bilmiyorum diyenin ağzını açmak için de. İnsan bir sürü şey olmadan yaşayabilir, ama günümüzde insanın iletişim kurmadan ve haber almadan yaşaması artık pek de mümkün değil. İşte bu yüzden “Dördüncü Maymun” hem bilinmeyen çoğu konuya ışık tutmak, hem görüp de görmezden geldiklerimizi anlatmak, hem de bildiğimiz halde anlamadığımız birçok konunun gerçeklerini size göstermek için var. Tüm o “görmedim-duymadım-bilmiyorum” kaçışının içinde bir durak olmak ve sizlere doğru haberi ve bilgiyi ulaştırmak için.

9 Nisan 2013 Salı

Tarihi Galata Simitçisi



Foto-röportaj



Haber

Burak ÇİÇEK 
Sahra YENİBAYRAK


Müdavimlerinin deyimiyle İstanbul’un en lezzetli simidini yapan Galata simitçisi, 30 yıldır Karaköy’de hizmet veriyor

İSTANBUL - Karaköy Güllüoğlu’nun önünden geçerek, hemen karşı caddeye doğru yürüyoruz. Fransız çıkmazını yanımıza alarak Mumhane Caddesi’ne çıkıyoruz. Bu noktadan sonra simitçiyi aramaya gerek kalmıyor. Burnunuza gelen tap taze sıcak simit kokusu sizi adrese götürüyor. Ahşap dekora sahip dükkân, oldukça şirin… Gerçek taş fırın simidinin yapıldığı, Galata Simitçisi’nde farklı çeşitte kekler, simitler, paskalyalar ve çörekler var. Günde 3 kez simit çıkıyor, susamlı taş fırın simidi ve çekirdekli simit vatandaşın en çok tercih ettiği ürünler. Buraya geldiğimizde kendimize kızıyoruz, kesinlikle önceden kahvaltı etmemeliydik!

Organik simit

Karaköy’deki simitçinin vitrininde dekoratif olarak duran makinenin ne olduğunu soruyorum,  simit ustası Mehmet Bey ‘’un öğütme makinası, özel olarak yaptırdık. Ama bir türlü kullanamadık. Aslında organik simit yapmak istiyoruz. Belki ileride kullanırız’’ diyor. Simitlerin durduğu tezgâhın karşısında susamın faydalarının anlatıldığı bir yazı asılmış: Susam, kalp hastalıklarına, tansiyona, kolesterole ve yorgunluğa iyi geliyor. Galata Simitçisi İstanbul Simitçiler ve Un-İş Odası Başkanı Zeki Sami Özdemir’e ait. Karaköy polis karakolunun bir arka sokağında yer alan dükkânda simidin fiyatı 1 TL.

‘Aman yanlış yazmayın’

Mehmet Bey’e günde ortalama kaç simit satıldığını soruyorum. Yüzünü asmaya başlıyor, hayırdır diyorum satışlar iyi değil mi yoksa? ‘‘hayır, tam tersi satışlarımız çok iyi güne sabah 6’da başlıyoruz ama geçenlerde yine birkaç gazeteci çekime geldi. Sizin sorduğunuz soruyu yönelttiler ben 1500-2000 arası dedim, o arkadaş gazeteye 5000 tane yazmış. Abartılmaması lazım çünkü maliyeciler filan geliyor, gerçek olmayan şeylerin peşine düşüyorlar. Uğraşıp duruyoruz aman yanlış yazmayın’’ Bir yandan taze çıkmış simitlerin fotoğraflarını çekmeye çalışıyorum, ortalama 300-400 derece sıcaklığındaki fırın yüzünden fotoğraf makinesinin lensi buğulanıyor.  

Biz de dayanamadık

Röportaj biter bitmez taş fırından tezgâha atılan simitleri yemeye başladık. Bu arada sokağın hemen karşısında çok güzel çay yapan bir kafe var. Çay 1 lira, simit zaten 1 lira yanında bir de karper peyniri oldu mu, oturup hem hesaplı hem de çok lezzetli bir kahvaltı yapabilirsiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder