Dördüncü maymun nedir?

“Görmedim-Duymadım-Bilmiyorum” aslında bir kaçıştır ve bu kaçış bilgiden ve haberden kaçıştan başka bir şey değildir. Haber görmek, hatta duymak istemeyen için de vardır; Bilmiyorum diyenin ağzını açmak için de. İnsan bir sürü şey olmadan yaşayabilir, ama günümüzde insanın iletişim kurmadan ve haber almadan yaşaması artık pek de mümkün değil. İşte bu yüzden “Dördüncü Maymun” hem bilinmeyen çoğu konuya ışık tutmak, hem görüp de görmezden geldiklerimizi anlatmak, hem de bildiğimiz halde anlamadığımız birçok konunun gerçeklerini size göstermek için var. Tüm o “görmedim-duymadım-bilmiyorum” kaçışının içinde bir durak olmak ve sizlere doğru haberi ve bilgiyi ulaştırmak için.

20 Mart 2013 Çarşamba

Dövme ve Kültür


Dövme ve ır



Güney Amerika'dan Doğu Anadolu'ya Kelt Kültüründen etkilenmiş Hristiyan motiflerinden ünlü dövme sanatçısı Egemen Sönmez ile röportaja,
İşte Dövme ve Kültürler arasındaki bağlantılar
Dövme sanatı yüzyıllardır varlığını dünyanın farklı yerlerinde bambaşka şekillerde sürdürmüş, kimi milletlere göre yasak ve günah kimine göre de kahramanlık gurur sayılmış. En eski dövme ile ilgili bulunabilecek ilk kaynak, M.Ö 2000'lerde Mısır’a dayandığı söyleniyor. Peki neden dövme diğer sanatlardan farklı bir sır taşıyor içinde diye hiç merak ettiniz mi? Bunca yıl süregelen ve insanların üzerilerinde taşıdıkları bir sanatın ne gibi bir sırrı olabilir? Hemen açıklayalım bu sır aslında kültürel izlerde gizli. Dövmeler yıllar boyunca hem insanları süslerken hem de farklı milletlerin kültürel mesajlarını ve hatta verilerini de beraberinde sürdürmüş köklü bir gelenektir aslında. 

Güney Amerika dünyada özellikle dövmenin en yaygın olduğu bölgelerden biri uzun tarihi mirasının yanında anlamlı sembollerle süslenen bu kültür ilginç ve anlamlı dövme motiflerin görüldüğü yerlerden.


Güney Amerika ve dövme


Elif Nas Ünal



Amerika'nın Kolomb Öncesi uygarlıklarından Aztekler ve Mayalar’da dövme, bir sanat dalı olarak halk kültürünün önemli bir parçasıydı. Bu halklar için dövme sahibi olmak, felsefi ve ruhani anlamlar taşıyor, çoğu zaman cesareti, doğayı ve iç huzuru temsil ediyordu. Dövmelerin şekilleriyle birlikte anlamları da yapıldıkları vücut bölgesine göre değişiyordu.

Kuzey Amerika yerlilerinde ise dövme kişilerin halk arasındaki yerlerini belirleme amaçlı yapılıyordu.

 Chikasaw' yerlileri başarılı askerlerine onları tanınır hale getirip, onurlandırmak için dövme yaptırırken, 'İnuit kadınları çenelerine hangi gruba ait olduklarını ve medeni durumlarını belirtmek için dövmeler yaptırıyorlardı. Diğer yerlilerse topluluk içindeki sosyal durumlarını göstermek amacıyla dövme yaptırıyorlardı.

Mayalar


Mayalar’da dövme halk için birçok anlam taşıyordu. İlk olarak 16. yüzyılda Orta Amerika ve Meksika’da cesaretin sembolü olarak yapılan dövmeler, sonraları halkın heykel tanrılarının resimlenmiş hallerini dövme olarak vücutlarına yaptırmaya başlamasıyla önemini arttırdı. 

Mayalar yaptırdıkları dövmelerle kendilerine iç huzurun ve şansın geleceğine inanıyorlardı.

Bir yandan tanrılarının sembollerini vücutlarında taşıyan Mayalar, bir yandan da düşmanlarını ve kabilelerinin içindeki hırsızları damgalamak için o kişilerin yüzlerine dövme yaptırıyorlardı. Mayalar kendilerine özgü yazı türlerini ve hiyerogliflerini vücutlarında taşıyorlardı.

Aztekler 

14. ve 16.yüzyıllar arası Meksika’da yaşayan Aztekler “Nahuatl” denilen dövme sanatıyla uğraşıyorlardı. 
Dövme sembollerin anlamlarının çoğu Aztekler’in geniş mitolojik kültüründen geliyordu. 
Bunun yanı sıra, Aztekler farklı kabilelere ait kişileri ayırabilmek, savaşçılarının rütbelerini belirlemek ve başarılarını göstermek için de dövme sanatını kullanıyorlardı. Bilek, göğüs ve karın en çok dövme yapılan vucüt kısımlarıydı. Bunun sebebi ise Aztekler’in vucütlarının o bölgelerini “güç oturağı” olarak görmeleriydi.

Dövmeler mutlaka bir Aztek tanrısı onuruna ve dini törenler sırasında yapılıyordu.



Sadece Güney Amerika değil Türkiye'de de yıllardır süregeln bir gelenek dövme özellikle doğuda ve aşiret kültüründe bolca gördüğümüz bu sanat yine içinde gizli sırlar barındırıyor.

Doğu aşiretlerinde dövme


Sahra Yenibayrak

Anadolu' daki dövme adetine daha çok Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde rastlıyoruz. Doğu Anadolu bölgemizde dövme 'dövün' olarak adlandırılıyor ve kadınlar için zarifliğin, soyluluğun, güzelliğin; erkekler için gücün belirtisi olarak yaptırılıyor. 

Güney Doğu Anadolu tarihinde ise dövme “dek” kelimesi ile anılıyor. Dövme yapan erkeğe “dekkak”, kadına “dekkake”, dövme yaptıran erkeğe “medkuk”, kadına “medkuke” deniliyor.



Dövme kadınlar arasında erkeklere oranla daha yaygın. Motiflerdeki farklılığı belirleyen en önemli faktör ise; cinsiyet. Yapılışı, biçimi ile dövme erkek ve kadın arasındaki farklılığı belirgin olarak ortaya çıkarıyor. 

Doğu Anadolu da aynı zamanda dövmenin kötülüklerden koruyacağına, ömrü uzatacağına da inanılıyor.


2 farklı yöntem ile yapılıyor




Doğu bölgelerinde dövme yapılırken kullanılan iki farklı yöntem karşımıza çıkıyor. Bunlardan ilki anne sütü ile yapılan dövme, bu dövme yapım şeklinde kız çocuğu doğuran annenin sütü kullanılıyor. Çocuğun doğduğunu duyan ahali deqqani (dövmeci) çağırıyor, is elde etmek için tıfıkleri (taş ocak) yakılıyor. İs tutmaya bırakılmış tencere indiriliyor ve isi kazınıyor, sütle aynı kaba konup karıştırılıyor. Bedene yapılacak şekil kalemle çizildikten sonra iyice demlenmiş malzeme iğneyle deri altına işleniyor. Altderiye ulaşmak için iğne, diken, keskin kamış, kemik gibi sivri uçlu bir araç kullanılarak yarıklar ve delikler açılıyor ve bu yarıklara is ve süt karışımı konuyor.

Bir diğer dövme yapım şekli ise; iplik ile yapılan dövmeler. Bu tip dövmeler yörede “gurbet” adı verilen, geçimini boncuk, iğne gibi ufak tefek gereçler satıp, karşılığında yumurta, arpa, buğday vb. alarak karşılayan küçük gezici gruplar tarafından 15-20 yıl öncesine kadar yapılıyordu. Dövün yapılmadan önce, dövmeyi yaptıracak kişi veya “gurbet” tarafından belirlenen şekiller yanmış kibrit çöpü yardımı ile vücut üzerine çiziliyor, üç ya da dokuz adet halinde (bu rakamların mistik özelliği bilinmektedir) bir araya getirilerek sıkıca bağlanan iğnelerle deri dövülür; koyun ödü ve kazanların altından toplanan isle hazırlanan karışım, bu dövülme sırasında alt deriye iplikler yardımı ile yerleştirilir. Kabuk bağlayan bu yara zamanla iyileşir ve desen belirir. Şimdi ise bu şekilde dövme yapılmıyor.

En çok Urfa, Mardin, Diyarbakır

En çok kullanılan dövme motifleri ise; kadınlarda el üstü ve ayak bileklerine yapılan tarak ve ayna, yüz bölgesinde ise; yıldız. Bunlarla beraber 60 yaş civarındaki birkaç kadında dikkati çeken, çene altından başlayarak, boyunda devam eden ve iki göğüste şekillenen ceren motifidir. Dövmenin kadın ve erkek arasında farklılıklar gösterdiği gibi kadınlar arasında da çeşitleri bulunuyor. Gaziantep bölgesinde 18-20 yaş civarı genç kızlarda yalnız sağ yanakta bir nokta şeklinde dövme bulunurken 40 ve üzeri olan kadınların el ve ayaklarında da çeşitli dövmeler bulunuyor. Urfa, Mardin, Diyarbakır şehirlerinde yapılan araştırmalarda dövmelerin şu nedenlerle yapıldığı biliniyor;

Neden Dövme yapılıyor?

Kötü güçlerden korunma, şans sağlama için: 

Kötü güçlerin kendisine zarar vermesini engellemek, üzerine gelen uğursuzluğu savmak, şanssızlıktan kurtulmak; yılan, akrep gibi zehirli hayvanların ve yırtıcıların kendine ve ailesine zarar vermesini engellemek için bu canlıları temsil eden figürleri insanlar dövme olarak yaptırıyorlar. Ayrıca soyun devamını sağlamak amacıyla erkeklerin dövme yaptırdıkları biliniyor.

Sağlığını korumak ve hastalıkları iyileştirmek için: 

Şakaklara ve göz kenarlarına yapılan dövmelerin baş ve göz ağrısına iyi geldiğine inanıldığı için erkekler sağ şakaklarında dokuz noktayla  güneş kursu dövmesi yaptırıyorlar, ayrıca bu dövme onu taşıyanın her daim sağduyulu, akıllı ve zeki olacağına, ahrette yanmayacağına inanılıyordu. Kollara, bileklere ve el üstüne yapılan dövmelerin el ve kolların uyuşmasını engellediği, yel ve siyatik gibi hastalıkları iyileştirdiğine inanılıyor

Aidiyet-soyluluk ve aşiret sembolü 

Doğu bölgelerinde yaygın olan aşiret kültüründe ise her aşiretin kendine ait dövmeleri bulunuyor. Bu dövmelerin bedende işlendiği yerler ve figürler aşiretten aşirete göre değişiklikler gösteriyor. Hiçbir aşiret veya kişi bir diğer aşirete ait sembolleri kullanamıyor ve  bu savaş nedeni olarak görülüyor. Aşiret dövmesi taşımak hem aşirete bağlılığı hem de kendini güvende hissetmeyi sağlıyor, hem de soyluluk işareti olarak kişilerin vücutlarında bulunuyor. 



Güneydoğu Anadolu'nun yanısıra özellikle Avrupa da Dini motifli dövmeler ilgi çekiyor ve bu ilgi özellikle Hristiyanlık ve kelt kültürünün birbirine karışmış bir şekilde ortaya çıkmasını sağlıyor.



Kelt dövmeleri ve Hristiyanlık


İdil Meşe

Kelt dövmeleri düğüm, haç, spiral gibi şekillerden oluşan zarif dizaynlarıyla popülerliğini koruyor ve sadece İrlanda’da değil, dünyanın birçok yerindeki insanların vücutlarını süslüyor. Peki bu şekiller ne anlama geliyorlar?

Aziz Patrick ve hikayesi




Kelt haçı özellikle Katolikler arasında yaygın.

İrlanda’da birçok Gal/Kelt futbolu oynayan sporcuların kollarında, ayak bileklerinde ve bedenlerinin farklı görünebilir yerlerinde bulunuyor.





Kelt düğümü ve Yonca : Üç kutsal ruh



Kelt düğümleri de bir o kadar popüler. Sonsuzluğu temsil eden bu düğümler, bitmek bilmeyen şekilde birbirine geçen cinsten. Hristiyanlar için bu düğüm, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’u temsil eden Kutsal Üçlü’yü çağrıştırırken, pagan Keltler için Anne, Yaşlı Kadın ve Bakire’yi temsil ediyor ama modern çağda beden, akıl ve ruhu da temsil ettiğinden bahsediliyor.


Bir diğer sembol ise İrlanda denince hemen akla gelen yonca.

Yoncanın üç yaprağı katolik inancına göre Kutsal Üçlü’yü temsil ediyor.


Ancak bir de dört yapraklısı var. Onun her yaprağı farklı bir anlam taşıyor; inanç, aşk, umut ve şans.


En çok işçi sınıfı yaptırıyor

Son yıllarda kelt savaşçılarının ve vikinglerin resimlerini dövme yaptırmak da oldukça popüler. İrlanda halkı politik görüşlerini ve dini tercihlerini dövme sanatıyla oldukça yansıtan bir halk. Dövmeler en çok işçi sınıfında yaygın ama dövme yaptırma sebepleri oldukça çeşitli. Ulster Üniversitesi’nin temizlik çalışanı Nigel’a kolunda envai çeşit Hristiyan dövmelerini niye yaptırdığını sorunca, Nigel’ın cevabı şaşırtıyor, “Çok sarhoştum, hatırlamıyorum. Ama yıllar geçtikçe hoşuma gitti.” Gal futbolu takımındakiler ise dövmeleriyle gurur duyuyorlar ve dövmelerinin şans getirdiğine inanıyorlar.


Kültürel dövmeyi sorduk


İlksen Ezgi Sağlam


Günümüzde bir çok insanda bulunan dövmelerin bir çok farklı anlamı var. Ama ya eski dövmeler? Kültürel dövmeler ne amaçla yapılıyor? Günümüzde ve ülkemizde hala yapılmaya devam ediyor mu? Kimler kültürel dövme yaptırır ve neden? 'Taksim Joker Tattoo' sahibi dövme sanatçısı Egemen Sönmez'e sorduk..



- Kültürel dövme nedir?




Egemen Sönmez: Kültürel dövme; etnik, dinsel, coğrafi, politik, ekonomik konulardan esinlenerek oluşturulan motiflerin vücuda işlenmesidir.




- Kimler ne tarz dövmeler yaptırır?




E.S: İnsanların dövme motifi seçimleri genelde yaşları, yaşadıkları yer, siyasi düşünceleri ve beğeni değerlerine göre farklılıklar gösterir.Örneğin İngiliz bir futbol holiganının, ırkçı düşünceleriyle ön plana çıkmış bir futbolcu olan Eric Cantona'nın portresini vücuduna işletmek istemesi ya da devrim yanlısı olan bir Güney Amerikalının Che Guevara dövmesi yaptırmak istemesi ya da bir Meksikalının vücudunda aztek motifleri görmek istemesi, kültürel esintilerden kaynaklanır.




-Türkiye'de yapılan kültürel dövmeler nelerdir neyi temsil eder?




E.S: Türkiye'de yapılan kültürel dövmelerin başında Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasıdır.Hatta birçok dövmeci milli bayramlarımızda bu dövmeyi ücretsiz olarak yapar.Mesela vücuduna Osmanlı tuğrası işleten birçok insan vardır ülkemizde.Bu durum siyasi ve kültürel yapının dövme tercihinde ne kadar etkin bir rol oynadığının göstergesidir aslında.




- Günümüzde yapılan dövmelerde ne gibi kültürel öğeler vardır?



E.S: Son dönemlerde tercih edilen dövme motiflerinde insanlar genelde, müzik beğenileri. yaşadıkları bölgelerdeki hayatı derinden etkileyen karakterler, izledikleri sinema filmleri ve düşünüp de kelimelere dökmekte zorlandıkları fikirlerden yola çıkarlar.

Editör: Ece Nur Alyamaç
Düzeltmeler: Burak ÇİÇEK




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder